English - Turkish
Definition of a native or inhabitant of great britain in English Turkish dictionary
- britisher
- {i} İngiliz
- brit
- bir cins kabuklu ufak deniz hayvan
- brit
- ufak ringa balığı
- brit
- {i} İngiliz
İngiliz askerleri dinlendi.
-The British soldiers rested.
O bir İngiliz vatandaşı, ama Hindistan'da yaşıyor.
-He's a British citizen, but he lives in India.
- brit
- {i} britanyalı
Boston halkı, Britanyalı askerlerden nefret ediyorlardı.
-The people of Boston hated the British soldiers.
Sonunda, ocağın sekizinde, Britanyalılar saldırdı.
-Finally, on January eighth, the British attacked.
- britisher
- (isim) İngiliz
- briton
- eski zamanlarda Britanya adasmın güneyini istila eden Keltlerden biri
- briton
- İngiliz
Altı milyon İngiliz, interneti hiç kullanmamış.
-Six million Britons have never used the Internet.
Romalılar eski İngilizleri medenileştirmeye çalıştı.
-The Romans tried to civilize the ancient Britons.
- briton
- Britanya imparatorluğunda oturan kimse
Related Terms
a native or inhabitant of great britain
Hyphenation
a na·tive or in·hab·i·tant of great Brit·ainTurkish pronunciation
ı neytîv ır înhäbıtınt ıv greyt brîtınPronunciation
/ə ˈnātəv ər ənˈhabətənt əv ˈgrāt ˈbrətən/ /ə ˈneɪtɪv ɜr ɪnˈhæbətənt əv ˈɡreɪt ˈbrɪtən/
Resimler
Favorites