English - Turkish
Definition of a narrow band of elastic rubber used to hold things (such as papers) together in English Turkish dictionary
- elastic
- {s} esnek
Bu malzeme yeterince esnek değil.
-This material isn't elastic enough.
Menisküs bir kemik değildir. Bu bir kıkırdak, esnek, elastik bir dokudur.
-The meniscus is not a bone. It is a cartilage, a flexible, elastic tissue.
- elastic
- elastik
Menisküs bir kemik değildir. Bu bir kıkırdak, esnek, elastik bir dokudur.
-The meniscus is not a bone. It is a cartilage, a flexible, elastic tissue.
Elastik olduğu için lastik bir top seker.
-A rubber ball bounces because it is elastic.
- elastic
- değişebilir
- elastic
- {s} lastikli
- elastic
- ihtiyaca göre
- elastic
- eski şeklini alan
- elastic
- kolay kolay yılmayan
- elastic
- {i} lastik bant
- elastic
- toplanıp çekilen
- elastic
- (isim) elastik şey, lastik bant, elastik kumaş
- elastic
- (Tekstil) esnek, elastiki
- elastic
- şartlara kolayca uyabilen
- elastic
- {s} esnek, elastik, elastiki
- elastic
- {i} elastik kumaş
- elastic
- hoş görü sahibi
- elastic
- üzüntü
Related Terms
English - English
Definition of a narrow band of elastic rubber used to hold things (such as papers) together in English English dictionary
- elastic
- rubber band
a narrow band of elastic rubber used to hold things (such as papers) together
Hyphenation
a nar·row band of e·las·tic rub·ber used to hold things (such as papers) to·geth·erPronunciation
Resimler
Favorites