a motor vehicle with two wheels and a strong frame

listen to the pronunciation of a motor vehicle with two wheels and a strong frame
English - Turkish

Definition of a motor vehicle with two wheels and a strong frame in English Turkish dictionary

bike
{f} bisiklete binmek

Bisiklete binmek hoşuma gider. - I like riding a bike.

Eğer yağmur başlarsa biz bisiklete binmekten vazgeçmek zorunda kalacağız. - If it starts raining we'll have to give up on our bike ride.

bike
bisiklet

Bu bisikleti kullanmalıyım. - I must use this bike.

Bisikletimi çaldın ve şimdi ben senin ağzını burnunu dağıtacağım. - You stole my bike, and now I'm going to break your face.

bike
i., k.dili. bisiklet
bike
dili bisiklet
bike
bisiklet,v.bisiklete bin: n.bisiklet
bike
{f} bisiklete bin

Bisiklete binmeyi bilmiyor. - He doesn't know how to ride a bike.

Frenleri olmayan bir bisiklete binmek yapılacak oldukça aptalca bir şey. - Riding a bike that doesn't have brakes is a pretty stupid thing to do.

bike
bisikletle gezmek
bike
{i} motosiklet

Motosikletimi nereye bırakabilirim? - Where can I leave my bike?

Mary'nin motosikletini çalan Tom'du. - It was Tom who stole Mary's bike.

bike
{f} motosiklete binmek
motorcycle
{i} motosiklet

Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de. - My grandmother can ride a motorcycle, and what's more, a bicycle.

Motosiklet bir arabaya çarptı. - The motorcycle crashed into a car.

motorcycle
(isim) motosiklet
English - English
bike
motorcycle
a motor vehicle with two wheels and a strong frame

    Hyphenation

    a mo·tor ve·hi·cle with two wheels and a strong frame

    Turkish pronunciation

    ı mōtır vihîkıl wîdh tu hwilz ınd ı strông freym

    Pronunciation

    /ə ˈmōtər ˈvēhəkəl wəᴛʜ ˈto͞o ˈhwēlz ənd ə ˈstrôɴɢ ˈfrām/ /ə ˈmoʊtɜr ˈviːhɪkəl wɪð ˈtuː ˈhwiːlz ənd ə ˈstrɔːŋ ˈfreɪm/
Favorites