O okumak için gözlük takar.
- He wears eyeglasses to read.
Siyah gözlükler kör meslektaşımın gözlerini örter.
- Black eyeglasses cover the eyes of my blind colleague.
Korsan, monoküleriyle denize gözlüyordu
- The pirate was observing the sea with his monocular.
O bir silindir şapka ve bir tek gözlük taktı.
- He wore a top hat and a monocle.