1. zerre kadar, bir nebze: There´s not a modicum of truth in it. Onda zerre kadar hakikat yok. 2. az bir miktar; pek az: He drank only a modicum of wine. Pek az şarap içti
George Bush'un fazlasıyla gösterdiği gibi, ABD başkanı olmak yalnızca bir nebze zeka gerektirir. - As George Bush has amply demonstrated, being president of the U.S. requires only a modicum of intelligence.