Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Yükselen güneş gökyüzünü parlak bir renk karışımıyla süsledi.
- The rising sun bathed the sky in a brilliant blend of colours.
Bu kahve Java ve Brezilya'nın bir karışımıdır.
- This coffee is a blend of Java and Brazil.
Bu kahve harmanını severim.
- I like this blend of coffee.
Mavi boyayı sarı boyayla karıştır.
- Blend the blue paint with the yellow paint.
Tom sütü karıştırıcıya döktü.
- Tom poured milk into the blender.