Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a mixture of two or more things

listen to the pronunciation of a mixture of two or more things
English - Turkish

Definition of a mixture of two or more things in English Turkish dictionary

blend
{f} harmanlamak
blend
{f} karıştırmak
blend
karışım

Yükselen güneş gökyüzünü parlak bir renk karışımıyla süsledi. - The rising sun bathed the sky in a brilliant blend of colours.

Bu kahve Java ve Brezilya'nın bir karışımıdır. - This coffee is a blend of Java and Brazil.

blend
{i} harman

Bu kahve harmanını severim. - I like this blend of coffee.

blend
(Askeri) RENKLERE UYDURMAK (UYMAK), ARAZİYE UYDURMAK (UYMAK): Kamuflaj işlerinde renkleri, aralarındaki ayrıntı fark edilmeyecek şekilde, birbirine uydurmak; arazideki tabii renklere benzetmek veya benzemek
blend
(Askeri) renklere uymak
blend
(Askeri) renklere uydurmak
blend
(Askeri) araziye uydurmak
blend
(fiil) harmanlamak, karıştırmak, karışmak, kaynaşmak, uyum sağlamak
blend
karıştırma
blend
alaşım
blend
(çay/tütün/içki/vb.) harmanlamak
blend
blend iyi git/karış
blend
{i} harmanlama
blend
{f} karıştır

Mavi boyayı sarı boyayla karıştır. - Blend the blue paint with the yellow paint.

Tom sütü karıştırıcıya döktü. - Tom poured milk into the blender.

blend
yakın anlamlı iki ayrı kelimenin kaynaşmasından meydana gelen kelime
blend
harman olmak
English - English
blend
a mixture of two or more things

    Hyphenation

    a mix·ture of two or more things

    Turkish pronunciation

    ı mîksçır ıv tu ır môr thîngz

    Pronunciation

    /ə ˈməksʧər əv ˈto͞o ər ˈmôr ˈᴛʜəɴɢz/ /ə ˈmɪksʧɜr əv ˈtuː ɜr ˈmɔːr ˈθɪŋz/
Favorites