Onun bu konuyla ilgili yorumu çok tek-taraflıdır.
- His interpretation of this matter is too one-sided.
Dinsiz, piskoposun yorumuyla alay etti.
- The irreligious scoffed at the bishop's interpretation.
Cümleyi birbiriyle zıt iki farklı biçimde çevirmek mümkün.
- The sentence is capable of two interpretations, of which the first is the exact opposite of the other.
Bir çeviri aynı zamanda her zaman bir yorumdur.
- A translation is always also an interpretation.
Çok anlamlı sözcük grupları genelde komik çevirilere neden olur.
- Ambiguous phrases in general lead to amusing interpretations.
Bu kitap okumaya değer.
- This is a book worth reading.
Bu kitabın okumaya değer olacağını düşünüyor musun?
- Do you think this book is worth reading?
Diğer bazı kitapları okumaya çalışmayı planlıyorum.
- I plan to try reading some other books.