a member of a jury; a juryman

English - Turkish

Definition of a member of a jury; a juryman in English Turkish dictionary

Related Terms

juror

juri üyesi

a member of

üye olmak

juror

{i} jüri üyesi

Sami'nin adına lobi yapan birçok jüri üyesi vardı. - Sami had many jurors lobbying on his behalf.

Onikinci jüri üyesi eksik. - The twelfth juror is missing.

juror

(Ticaret) yeminli uzman kişi

juror

jüri üye

Sami'nin avukatı, jüri üyelerine polislerin yanlış kişiyi tutukladığını söyledi. - Sami's lawyer told the jurors that cops arrested the wrong person.

Sami'nin avukatı jüri üyelerinin zihinlerinde mantıklı şüphe yaratmak istiyordu. - Sami's lawyer wanted to create reasonable doubt in the minds of the jurors.

juror

{i} yeminli kimse

English - English

Definition of a member of a jury; a juryman in English English dictionary

juror

Hyphenation

a Mem·ber of a jury; a ju·ry·man