Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a member of a fraternity

listen to the pronunciation of a member of a fraternity
English - Turkish

Definition of a member of a fraternity in English Turkish dictionary

brother
{i} kardeş

Erkek kardeşim, ben kadar büyük. - My brother is as large as I.

Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor. - My brother lives in Tokyo.

brother
erkek kardeş

O Taro'nun erkek kardeşi. - He is Taro's brother.

Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor. - My little brother is watching TV.

brother
brotherlyerkek kardeşe özgü
brother
ağabeyce
a member of
üye olmak
brother
vay canına!
brother
brotherhoodkardeşlik
brother
ahi
brother
kayınbirader

Tom Mary'nin kayınbiraderidir. - Tom is Mary's brother-in-law.

Kayınbiraderim geçen çarşamba vefat etti. - My brother-in-law passed away last Wednesday.

brother
brotherin i enişte
brother
din kardeşi
brother
aynı türkümün erkek üyesi
brother
(fiil)y be, vay canına
brother
{i} dost
brother
birlik

Bugün Tom'un erkek kardeşiyle birlikte sinemaya gideceğim. - Today I'll go to the cinema with Tom's brother.

Erkek kardeşler gibi birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz, ya da aptallar gibi birlikte öleceğiz. - We must learn to live together as brothers, or we will perish together as fools.

brother
(isim) erkek kardeş, kardeş, birader, arkadaş, dost, tarikat üyesi
brother
{i} tarikat üyesi
brother
bacanak
brother
{i} erkek kardeş, birader
English - English
brother
a member of a fraternity

    Hyphenation

    a Mem·ber of a fra·ter·ni·ty

    Turkish pronunciation

    ı membır ıv ı frıtırnıti

    Pronunciation

    /ə ˈmembər əv ə frəˈtərnətē/ /ə ˈmɛmbɜr əv ə frəˈtɜrnətiː/
Favorites