a medical bill, prescription, receipt

listen to the pronunciation of a medical bill, prescription, receipt
English - Turkish

Definition of a medical bill, prescription, receipt in English Turkish dictionary

recipe
{i} yemek tarifi

Delia'nın onlara allerjisi olduğu için bu yemek tarifinden fındıkları çıkarttım. - I've left out the nuts in this recipe because Delia's allergic to them.

Tom gizli yemek tarifini benimle paylaşmazdı. - Tom wouldn't share his secret recipe with me.

recipe
reçete/tarif
recipe
{i} reçete

Mary reçetesiz her şeyi pişirebilir. - Mary can cook anything without recipes.

İşte crème brûlée için klasik bir reçete. - Here is a classic recipe for crème brûlée.

recipe
{i} tarife

Tarifeyi iki katına çıkarmamalıydım. - I shouldn't have doubled the recipe.

Ben glutensiz ekmek için tarifeyi paylaştım. - I shared the recipe for gluten-free bread.

recipe
tarifi

Bana tarifi verebilir misiniz? - Can you give me the recipe?

Tom annesinin yulaf ezmeli kurabiye tarifini Mary ile paylaştı. - Tom shared his mother's oatmeal cookie recipe with Mary.

recipe
yemek

Yemek tarifini nereden aldın? - Where did you get the recipe?

Benim yazdığım yemek tarifi kitabını gördün mü? - Have you seen the recipe book that I wrote?

recipe
(Tıp) resip
recipe
(Gıda) yemek reçetesi
recipe
yemek tarifesi
recipe
(Tıp) alınız
recipe
yol
recipe
çözüm

Bu, felaket için bir çözümdür. - This is a recipe for disaster.

recipe
{i} formül, yöntem
recipe
(Tıp) Reçete, tertip
English - English
{n} recipe
a medical bill, prescription, receipt
Favorites