English - Turkish
Definition of a mechanical device intended to make a task easier in English Turkish dictionary
- tool
- araç,v.aletle şekillendir: n.alet
- tool
- bir alet ile şekil vermek
- tool
- piyon
- tool
- kaba penis
- tool
- (arabayı) sürmek
- tool
- vasıta
- tool
- kukla
- tool
- başkasına alet olan kimse
- tool
- {i} araç
Bisikletler kentsel sürdürülebilirlik için araçlardır.
-Bicycles are tools for urban sustainability.
İnsan araçları kullanmayı erken öğrendi.
-Man learned early to use tools.
- tool
- {i} alet
Tom çocuklarının elektrikli aletlerini kullanmasına izin vermezdi.
-Tom wouldn't let his children use his power tools.
İyi bir işçi her zaman aletleriyle ilgilenir.
-A good workman always takes care of his tools.
- tool
- (Mühendislik) alet, takım, torna bıçağı
- tool
- (İnşaat) takım, alet
- tool
- {i} keski
Keskin bir dil sürekli kullanımla keskinleşen tek kenarlı bir araçtır.
-A sharp tongue is the only edged tool that grows keener with constant use.
- tool
- {i} piyon, başkasının istediği gibi kullandığı kimse
- tool
- (fiil) aletle işlemek, araba kullanmak
- tool
- {i} kaba penis, alet, babafingo
- tool
- herhangi bir işi görmek için gerekli olan vasıta
- tool
- {f} aletle işlemek
Related Terms
English - English
Definition of a mechanical device intended to make a task easier in English English dictionary
- tool
a mechanical device intended to make a task easier
Hyphenation
a me·cha·ni·cal de·vice in·tend·ed to make a task eas·i·erTurkish pronunciation
ı mıkänîkıl dîvays întendıd tı meyk ı täsk iziırPronunciation
/ə məˈkanəkəl dəˈvīs ənˈtendəd tə ˈmāk ə ˈtask ˈēzēər/ /ə məˈkænɪkəl dɪˈvaɪs ɪnˈtɛndəd tə ˈmeɪk ə ˈtæsk ˈiːziːɜr/
Resimler
Favorites