Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a measurement of a surface

listen to the pronunciation of a measurement of a surface
English - Turkish

Definition of a measurement of a surface in English Turkish dictionary

area
alan

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar. - After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.

Burada oturanların bu alandan geçmelerine izin verilmedi. - It was not permitted that the inhabitants trespass in the area.

area
{i} bölge

Bu bölgede çok az kitapçı var. - There are few bookstores in this area.

Bölgenizdeki ortalama bir evin değeri nedir? - What is the value of an average home in your area?

area
saha

Bu alan, bir futbol sahası kadar büyük. - This area is as big as a football pitch.

Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir. - Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.

area
civar

Bu civardaki en başarılı askerin adını biliyor musun? - Do you know the name of the most successful military man from this area?

Gördüğüm kadarıyla bu civarda yaya trafiği pek yok. - There is not a lot of foot traffic in this area so far as I have seen.

area
yöre
area
(Matematik) yüzölçü
area
yüzey
area
boşluk
area
(İnşaat) alan, yer
area
{i} 1. alan, saha; bölge, mıntıka; civar, yöre: We will use that meadow as a parking area. O çayırı park alanı olarak kullanacağız. There are a
area
{i} harekât bölgesi
area
(Anatomi) alan,saha örn: area poplitea
area
mesaha
area
{i} bodrum girişi
area
{i} yüzölçümü
area
alan, saha; bölge, mıntıka; civar, yöre: We will use that meadow as a parking area. O çayırı park alanı olarak kullanacağız. There are a
English - English
area
a measurement of a surface

    Hyphenation

    a meas·ure·ment of a sur·face

    Turkish pronunciation

    ı mejırmınt ıv ı sırfıs

    Pronunciation

    /ə ˈmeᴢʜərmənt əv ə ˈsərfəs/ /ə ˈmɛʒɜrmənt əv ə ˈsɜrfəs/
Favorites