a measure of distance traveled

listen to the pronunciation of a measure of distance traveled
English - Turkish

Definition of a measure of distance traveled in English Turkish dictionary

hour
saat

Uçak saatte beş yüz kilometre hızla uçar. - The airplane flies at a speed of five hundred kilometers per hour.

Yarın on saat çalışmak zorunda kalacağım. - I'll have to study ten hours tomorrow.

hour
{i} vakit

Ben okula gitmeden önce bir saatlik koşuya vakit ayırdım. - I put in an hour of jogging before I go to school.

hour
vakit zaman
hour
an idle hour boş vakit
hour
bir saatiik yol
hour
ekvatorda on beş derecelik mesafe
hour
hour hand akrep after hours çalışma saatlerinden sonraki zaman
hour
sögen
a measure of
bir tedbirin
hour
gök kutuplarından geçen büyük daire
hour
{i} zaman

George, son zamanlarda üç saatlik mücadeleden sonra yakaladığı 30 paundluk bir levreği tanımlıyordu. - George was describing a 30 pound bass he'd caught recently after fighting it for three hours.

Birkaç sayfa ingilizceyi çevirmek iki saatten daha fazla zamanımı aldı. - It took me more than two hours to translate a few pages of English.

hour
saat dairesi
English - English
hour
a measure of distance traveled

    Hyphenation

    a meas·ure of dis·tance trav·eled

    Turkish pronunciation

    ı mejır ıv dîstıns trävıld

    Pronunciation

    /ə ˈmeᴢʜər əv ˈdəstəns ˈtravəld/ /ə ˈmɛʒɜr əv ˈdɪstəns ˈtrævəld/
Favorites