a means of conveyance

listen to the pronunciation of a means of conveyance
English - Turkish

Definition of a means of conveyance in English Turkish dictionary

transportation
ulaşım

Boston'a geri dönmemiz için ulaşımı düzenledim. - I've arranged transportation for us back to Boston.

Kentin ulaşım sistemi dağıldı. - The city's transportation system disintegrated.

transportation
{i} taşıma

Bir tayfun kuvvetli rüzgarlarla ve toplu taşıma araçlarını durduran şiddetli yağmurlarla çarşamba günü Tokyo'yu vurdu. - A typhoon hit Tokyo on Wednesday with strong winds and heavy rains stopping public transportation.

Bu yer, toplu taşıma araçları için uygun değildir. - This place isn't convenient for public transportation.

transportation
nakliye
transportation
{i} taşımacılık

Taşımacılık araçlarımız yok. - We have no means of transportation.

transportation
{i} nakliye aracı
transportation
(Gıda,Kimya) taşınım
means of conveyance
(Ticaret) nakil vasıtası
transportation
ulaşım yolları
transportation
gönderme
transportation
sürgüne gönderme
transportation
nakil
transportation
nakledilme
transportation
(Askeri) ULAŞTIRMA: Personel ve malzemenin, bir yerden başka bir yere taşınması
transportation
sürgünlük cezası
a means of
Bir yolu

O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu. - He contrived a means of speaking to Nancy privately.

transportation
{i} nakliye ücreti
transportation
{i} taşıt
transportation
nakil vasıtası
transportation
{i} navlun
transportation
(isim) nakliyat, taşımacılık, taşıma, taşıt, navlun, nakliye ücreti, sürgün
transportation
{i} nakliyat
transportation
{i} taşıma, nakliye; taşınma, nakledilme
English - English
transportation
a means of conveyance

    Hyphenation

    a means of con·vey·ance

    Turkish pronunciation

    ı minz ıv kınveyıns

    Pronunciation

    /ə ˈmēnz əv kənˈvāəns/ /ə ˈmiːnz əv kənˈveɪəns/
Favorites