Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a major or final enemy; boss

listen to the pronunciation of a major or final enemy; boss
English - Turkish

Definition of a major or final enemy; boss in English Turkish dictionary

guardian
{i} gardiyan

Altın golemleri hazineyi korumak için kullanılan gardiyanlardır. - Gold golems are guardians used to guard treasure.

guardian
vasi

Ben Tom'un yasal vasisiyim. - I'm Tom's legal guardian.

Ailen ya da vasinin iznine ihtiyacım var. - I need permission from your parents or guardian.

guardian
{i} koruyucu

Asla koruyucu meleğinin uçabileceğinden daha hızlı sürme. - Never drive faster than your guardian angel can fly.

Koruyucu meleklere inanırım. - I believe in guardian angels.

guardian
(Kanun,Ticaret) kayyım
guardian
gözetici
guardian
(Kanun) bekçi
guardian
(Kanun) kanuni temsilci
guardian
koruyucu kişi/yer
guardian
{i} muhafız
guardian
{i} huk. vasi
guardian
{i} veli

Kendimi senin velin olarak görüyorum. - I regard myself as your guardian.

guardian
vasi/koruyucu
guardian
guardian angel koruyucu melek
English - English
guardian

'if you tell me how to find the secret door in level three, I'll tell you how to defeat the end of level guardian'.

a major or final enemy; boss
Favorites