English - Turkish
Definition of a magnetic storage format for electronic data, usually stored on large reels in English Turkish dictionary
- tape
- {i} şerit
Ödünç alabileceğim bir şerit metren var mı?
-Do you have a tape measure I could borrow?
- tape
- {i} bant
Tom eve vardığında ön kapısına bantlanmış bir zarf vardı.
-When Tom got home, there was an envelope taped to his front door.
Tom'un ağzı bir koli bandıyla bantlanarak kapatılmıştı.
-Tom's mouth was taped shut with duct tape.
- tape
- {i} kaset
Kasetleri güneşe maruz bırakma.
-Don't expose the tapes to the sun.
Bu kasetçalar yeni değil.
-This tape recorder is not new.
- tape
- {f} bantlamak
- tape
- banda kaydetmek
- tape
- (Spor) sargı
- tape
- şeritlemek
- tape
- kayda almak
- tape
- şerit,v.bantla: n.bant
- tape
- (fiil) kaydetmek, kasede almak, bantlamak
- tape
- manyetik bant teyp
- tape
- (isim) kaset, bant, şerit, kurdele
- tape
- (Askeri) ŞERİT: Bilgi ya da programların kayıt edildiği şerit
- tape
- tapeline i
- tape
- mezura
- tape
- {i} (dolu) bant, bant kaydı: Do you have a tape of her last concert?
- tape
- tape measure metre şeridi
- tape
- {i} bant: magnetic tape manyetik bant. adhesive tape (yapıştırıcı) bant
- tape
- mezür
Related Terms
English - English
Definition of a magnetic storage format for electronic data, usually stored on large reels in English English dictionary
- tape
a magnetic storage format for electronic data, usually stored on large reels
Hyphenation
a mag·net·ic stor·age for·mat for e·lec·tro·nic data, u·su·al·ly stored on large reelsPronunciation
Resimler
Favorites