a low, or deep, sound

listen to the pronunciation of a low, or deep, sound
English - Turkish

Definition of a low, or deep, sound in English Turkish dictionary

base
üs

Buraya yakın bir askeri üs var. - There is a military base near here.

Bu üs artık bizim kontrolümüzde. - This base is now under our control.

base
(Kimya) Baz

Bodrum duvarında bazı çatlaklar var. - There are some cracks in the basement wall.

Bazı insanlar beyzbol sever, diğerleri futbol sever. - Some people like baseball, others like soccer.

base
{i} alt

Simyagerler adi metalleri altına ve gümüşe dönüştürmeye çalıştılar. - Alchemists tried to transmute base metals into gold and silver.

Simyagerler kurşun gibi baz metalleri altına dönüştürmeye çalıştı. - Alchemists tried to turn base metals such as lead into gold.

base
{i} kök
base
(fiil) dayandırmak, kurmak, tesis etmek
base
süfli
base
değersiz
base
başlama sayısı
base
(İnşaat) süpürgelik
base
(Arkeoloji) sütun altlığı
base
{f} dayan

Onun fikirleri onun deneyimine dayanmaktadır. - His ideas are based on his experience.

Bu hikaye gerçeklere dayanmaktadır. - This story is based on facts.

base
düzlem

Geometri noktalar, çizgiler ve düzlemlere dayalıdır. - Geometry is based on points, lines and planes.

base
merkez

Chicago Cubs, Chicago, Illinois merkezli bir profesyonel beyzbol takımıdır. - The Chicago Cubs are a professional baseball team based in Chicago, Illinois.

Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur. - Corsairfly is an airline based in Paris.

base
{s} alçak, adi, rezil
base
(Mühendislik) taban, kaide, temel
base
baseboard süpürgelik
base
{i} başlangıç sayısı
base
{i} depart
base
(Tıp) Esas, baz, temel
English - English
base
a low, or deep, sound
Favorites