a lover, mistress, wooer, fondling

listen to the pronunciation of a lover, mistress, wooer, fondling
English - Turkish

Definition of a lover, mistress, wooer, fondling in English Turkish dictionary

sweetheart
canım

Canım, süpermarkete gitmemiz lazım. Sütümüz bitmiş. - Sweetheart, we need to go to the supermarket. We ran out of milk.

Ben canım sevgilimi ararım. - I call my sweetheart darling.

sweetheart
tatlım

Benim hakkımda endişelenmek zorunda değilsin, tatlım. - You don't have to worry about me, sweetheart.

Senin için bir sürprizim var, tatlım. - I have a surprise for you, sweetheart.

sweetheart
canımın içi
sweetheart
şekerim
sweetheart
ilk göz ağrısı
sweetheart
oynaş
sweetheart
sevgili

Biz lise sevgilileriydik. - We were high school sweethearts.

Lise sevgilimle evlendim. - I married my high school sweetheart.

sweetheart
hayatım
sweetheart
sevgilim

Ben canım sevgilimi ararım. - I call my sweetheart darling.

Lise sevgilimle evlendim. - I married my high school sweetheart.

sweetheart
{i} aşık
sweetheart
cicim
English - English
{n} sweetheart