a lot where cars are parked

listen to the pronunciation of a lot where cars are parked
English - Turkish

Definition of a lot where cars are parked in English Turkish dictionary

park
{f} park etmek

Tom blokun etrafını dolaştı ve park etmek için bir yer buldu. - Tom circled the block looking for a place to park.

Buraya park etmek için izin aldın mı? - Did you get permission to park here?

park
{i} park
park
yeşil alan
park
(Bilgisayar) beklet
car park
otopark

Onu en son otoparkta gördüm. - I last saw him in the car park.

Leyla, Sami'nin arabasını bir otoparka park ettiğini fark etti. - Layla noticed Sami's car parked in a parking lot.

car park
araba park yeri
park
koymak
park
{f} park et

Tom insanların onun evinin önüne park etmelerini sevmiyor. - Tom doesn't like it when people park in front of his house.

Tom otelin arkasında park etmeyi başardı. - Tom was able to park behind the hotel.

park
{i} koruma altına alınmış arazi
car park
park yeri
car park
İng. otopark
car park
araba parkı
park
(Askeri) PARK ETMEK: Top ve araçları garnizonda veya kampta muntazam bir şekilde tertiplemek
park
ordu mühimmatının biriktirildiği yer
park
bir araya biriktirmek
park
(isim) park, futbol sahası [brit.], koruma altına alınmış arazi, otopark, spor alanı
park
{i} futbol sahası [brit.]
park
vahşi hayvanlar için çitle ayrılmış geniş saha
English - English
car park
parking lot
park
a lot where cars are parked

    Hyphenation

    a Lot where cars are parked

    Turkish pronunciation

    ı lôt hwer kärz ır pärkt

    Pronunciation

    /ə ˈlôt ˈhwer ˈkärz ər ˈpärkt/ /ə ˈlɔːt ˈhwɛr ˈkɑːrz ɜr ˈpɑːrkt/
Favorites