354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.
- Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.
Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
- A lot of English words are derived from Latin.
Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir.
- Japan consumes a lot of paper.
Onun ne de çok kitabı var!
- What a lot of books he has!
Bir çok öğrenci Bay Brown'a saygı duyuyor.
- A lot of students look up to Mr Brown.
Bir çok çözümü düşünüyoruz.
- We are thinking of a lot of solutions.
Gezi çok fazla para gerektirir.
- The trip calls for a lot of money.
Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir.
- Japan consumes a lot of paper.
Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
- A lot of English words are derived from Latin.
Yolda birçok hayvan gördü.
- She saw a lot of animals on the road.
Onun ne de çok kitabı var!
- What a lot of books he has!
Ailesini çok endişelendirdi.
- He caused his parents a lot of anxiety.
Bir hayli mücevher satın aldın.
- You bought a lot of jewels.
Bilgisayarda bir hayli deneyimin var, değil mi?
- You have a lot of experience in computers, don't you?
Partide pek çok oyun oynadık.
- We played a lot of games at the party.
Bu sözlük pek çok bilgi içermektedir.
- This dictionary contains a lot of information.
Senin bir sürü kitabın var.
- You have a lot of books.
Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.
- A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
He wants to make gobs of money selling cassettes.
I have a lot of things to say.
It's a lot harder than it looks.
I go swimming a lot.
A lot depends on whether your parents agree.
... OK, well, there's a lot of outfits. ...
... >> DEESE: It's a great question. And it's one that we spend a lot of time focusing on. ...