a line of palisades serving as an exterior defense

listen to the pronunciation of a line of palisades serving as an exterior defense
English - Turkish

Definition of a line of palisades serving as an exterior defense in English Turkish dictionary

bail
{i} kefalet

Tom Mary'yi kefaletle hapishaneden çıkardı. - Tom bailed Mary out of jail.

Eğer kefalet ödeyemezsen hapishanede kalmak zorunda kalacaksın. - If you can't make bail, you'll have to stay in jail.

bail
kefalet,v.kefaletini öde: n.kefalet
bail
(Kanun) kefaletini ödemek
bail
kepçe
bail
kefalet vergini
bail
bir kimseye kefalet ederek tahliyesini temin etmek
bail
{f} kurtarmak
bail
{i} kulp
bail
{i} çember
bail
mevkufu kefile teslim etmek
bail
{i} (tekneye giren suyu boşaltmak için kullanılan) kova, maşrapa v.b
bail
tevdi etmek
bail
(fiil) kefaletle serbest bırakmak, kurtarmak; emanet etmek, suyunu boşaltmak (kayık)
bail
{i} kefil

Bana kefil oluyor musun? - Are you bailing on me?

bail
{f} suyunu boşaltmak (kayık)
bail
{f} emanet etmek
bail
kefaletle tahliye edilme. f
bail
(sanığın tahliye edilmesi için verilmesi gereken) teminat akçesi, kefalet
bail
{i} teminât
bail
kefalet ücreti
English - English
bail
a line of palisades serving as an exterior defense

    Hyphenation

    a line of pal·i·sades ser·ving as an ex·te·ri·or de·fense

    Turkish pronunciation

    ı layn ıv pälîseydz sırvîng äz ın îkstîriır dîfens

    Pronunciation

    /ə ˈlīn əv ˌpaləˈsādz ˈsərvəɴɢ ˈaz ən əkˈstərēər dəˈfens/ /ə ˈlaɪn əv ˌpælɪˈseɪdz ˈsɜrvɪŋ ˈæz ən ɪkˈstɪriːɜr dɪˈfɛns/
Favorites