a line of links, bond, continuation, series

listen to the pronunciation of a line of links, bond, continuation, series
English - Turkish

Definition of a line of links, bond, continuation, series in English Turkish dictionary

chain
(Mühendislik) zincir

Köpek zincirlenmelidir. - The dog should be on a chain.

George köpeğine bir zincir taktı. - George put a chain on the dog.

chain
{i} sınırlama
chain
{f} kayıt altına almak
chain
{i} silsile (dağ)
chain
{i} silsile
chain
(Askeri) kod serisi
chain
{f} zincirle bağla

Sami, Leyla'ya zincirle bağladı. - Sami shackled Layla with a chain.

chain
elini kolunu bağlamak
chain
zincirlemek

Kendimi şu ağaca zincirlemek istiyorum. - I want to chain myself to that tree.

chain
zincirle bağlamak
chain
{f} zincire vurmak
chain
{i} ölçme zinciri
chain
seri
chain
chain belt zincir kayış
chain
{f} zincirle

Tutsak zincirle bağlıydı. - The prisoner is in chains.

Yoğun trafikteki zincirleme bir kazaydı. - There was a chain-reaction crash during rush hour.

chain
(isim) zincir, dizi, silsile, boyunduruk, sınırlama, ölçme zinciri
English - English
{n} chain
a line of links, bond, continuation, series
Favorites