English - Turkish
Definition of a lever controlling the speed of an engine; applied esp in English Turkish dictionary
- controller
- {i} kontrolör
Hava trafik kontrolörleri bir seferde nasıl bu kadar çok uçağı takip edebiliyor?
-How are air traffic controllers able to keep track of so many planes at once?
Hava trafik kontrolörleri ağır zihinsel yük altındadırlar.
-Air traffic controllers are under severe mental strain.
- controller
- kontrol cihazı
- controller
- ayar mekanizması
- controller
- kontrol birimi
- controller
- kontrol kutusu
- controller
- otomatik kumanda
- controller
- kontrol aygıtı
- controller
- müfettiş
- controller
- idare eden kimse veya alet
- controller
- {i} muhasebeci
- controller
- murakıp
- controller
- (Askeri) KONTROL TERTİBATI: Bir makine veya aracın uzaktan idaresini sağlamak üzere kullanılan elektrik tertibatı
- controller
- {i} denetçi
- controller
- {i} denetmen
- controller
- kontrolör bütçeye göre ödeme musaadesi vermeye yetkili şahıs
- controller
- Denetici
- controller
- (Nükleer Bilimler) kontrol edici,denetleyici
- controller
- (isim) kontrolör, denetçi, denetmen, muhasebeci, yönetici
Related Terms
English - English
Definition of a lever controlling the speed of an engine; applied esp in English English dictionary
- controller
a lever controlling the speed of an engine; applied esp
Hyphenation
a le·ver con·trol·ling the speed of an engine; ap·plied espPronunciation
Resimler
Favorites