a level of quality or attainment

listen to the pronunciation of a level of quality or attainment
English - Turkish

Definition of a level of quality or attainment in English Turkish dictionary

standard
standart

Bu ülkede adalet biraz çifte standartlıdır: fakirlerin adaleti ve zenginlerin adaleti. - Justice in this country is a bit of a double standard: there is the justice of the poor and the justice of the rich.

Kralın ilkelerinde sabit bir standart vardır. - There is a fixed standard in the king's principles.

standard
(Mekanik) tek biçim
standard
tekbiçim
standard
{s} herkesçe kabul edilmiş
standard
kabul edilen
standard
{i} derece
standard
{i} ayar
standard
(isim) standart, miyar, norm, ölçüt, ölçü, model, kalite, ayar, derece, sembol, bayrak, sancak, dik destek, payanda, dik sap üzerinde yetiştirilen bitki, seviye
standard
standard deviation istatistikte ortalama ile bunu teşkil eden
standard
{s} klasik
standard
{i} kalite

Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir. - The quality of higher education must answer to the highest international standards.

standard
{i} standart: standard of living hayat standardı, yaşam düzeyi
standard
{s} standart olarak kullanılan
standard
{i} sembol
standard
{i} ölçü

Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır. - This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.

Güzellik için tek bir ölçüt yoktur. - There is no one standard for beauty.

standard
{i} payanda
standard
{i} dik destek
standard
ölçü olarak kabul edilen ve ayar edilen bir mumun saçtığı ışık
standard
{i} bayrak
English - English
standard
a level of quality or attainment

    Hyphenation

    a lev·el of qua·li·ty or at·tain·ment

    Turkish pronunciation

    ı levıl ıv kwälıti ır ıteynmınt

    Pronunciation

    /ə ˈlevəl əv ˈkwälətē ər əˈtānmənt/ /ə ˈlɛvəl əv ˈkwɑːlətiː ɜr əˈteɪnmənt/
Favorites