Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
English - Turkish
Definition of a level of existence. (eg, astral plane) in English Turkish dictionary
- plane
- {f} düzlemek
- plane
- {s} düz (yüzey)
- plane
- {i} yüzey
Okyanuslar gezegenimiz yüzeyinin yüzde 70'inden fazlasını kaplar.
-The ocean covers more than 70 percent of the surface of our planet.
Dünya'nın kriosferi (gezegenimizdeki donmuş su), şu anda dünya yüzeyinin yaklaşık % 10'unu kaplar.
-The Earth's cryosphere (the frozen water on our planet) currently covers about 10% of the Earth's surface.
- plane
- {i} maden ana dehlizi
- plane
- {i} seviye
- plane
- (Coğrafya) düzlük
- plane
- çınar ağacı
- plane
- planyalamak
- plane
- dümdüz
- plane
- planya
- plane
- {f} planya ile düzeltmek
- plane
- {s} düzlem, düzlemsel
- plane
- {f} uçmak (motorsuz)
- plane
- {f} rende ile düzeltmek
- plane
- {f} rendelemek; planyalamak
- plane
- çınar/planya/düzlem/uçak
- plane
- (sıfat) düz, dümdüz, yassı, düzlem, düzlemsel
- plane
- {s} düzlemsel
- plane
- {s} düz
Biz farklı düzlemler üzerinde tartışıyorduk.
-We were arguing on different planes to the last.
Geometri noktalar, çizgiler ve düzlemlere dayalıdır.
-Geometry is based on points, lines and planes.
Related Terms
English - English
Definition of a level of existence. (eg, astral plane) in English English dictionary
- plane
a level of existence. (eg, astral plane)
Hyphenation
a lev·el of existence. (eg, as·tral plane)Resimler
History
Favorites