Tom lisansını askıya aldırdı.
- Tom has had his licence suspended.
Polis olay yerinde Tom'un lisansını askıya aldı.
- The police suspended Tom's licence on the spot.
Ben geçici bir ruhsat aldım.
- I've got a provisional licence.
O yirmi sekiz yaşına kadar ehliyet almadı.
- He didn't get a driving licence until he was twenty-eight.
O ehliyetsiz araç kullanıyor.
- He drives without licence.