Tom yardım etmek için bir parmağını kaldırmadı.
- Tom didn't lift a finger to help.
Bir parmağını bile kaldırmazdı.
- He wouldn't even lift a finger.
Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı.
- The policeman lifted the box carefully.
Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.
- He hurt his arm lifting so much weight.
Yoshio kutuyu kaldırmama yardım etti.
- Yoshio helped me lift the box up.
Paketi kaldırmama yardım et.
- Help me lift the package.