English - Turkish
Definition of a lawman with the rank of sergeant in English Turkish dictionary
- sergeant
- çavuş
Çavuş Dan Anderson polis karakolunun etrafına barikat dikilmesini emretti.
-Sergeant Dan Anderson ordered a barricade erected around the police station.
Leyla, ABD silahlı kuvvetlerinde çavuş olarak görev yapıyordu.
-Layla was serving as a sergeant in the US armed forces.
- sergeant
- (Askeri) astsubay çavuş
- police sergeant
- polis çavuşu
- police sergeant
- (Askeri) polis komiser muavini
- sergeant
- {i} londra belediye memuru
- sergeant
- {i} komiser muavini
- sergeant
- (Askeri) SERGEANT (FÜZESİ): 75 deniz mili dahilindeki mesafe içinde hedeflere taarruz etmek üzere imal edilmiş nükleer harp başlığı kullanma kabiliyetinde katı yakıtlı, atalet güdümlü, satıhtan satha atılır, seyyar bir füze
- sergeant
- {i} astsubay
Bir yüzbaşı bir astsubayın üstündedir.
-A captain is above a sergeant.
- sergeant
- {i} ask. çavuş
Related Terms
English - English
Definition of a lawman with the rank of sergeant in English English dictionary
- sergeant
- police sergeant
a lawman with the rank of sergeant
Hyphenation
a Law·man with the Rank of ser·geantTurkish pronunciation
ı lômın wîdh dhi rängk ıv särcıntPronunciation
/ə ˈlômən wəᴛʜ ᴛʜē ˈraɴɢk əv ˈsärʤənt/ /ə ˈlɔːmən wɪð ðiː ˈræŋk əv ˈsɑːrʤənt/
Resimler
Favorites