a large number or quantity; a vast amount

listen to the pronunciation of a large number or quantity; a vast amount
English - Turkish

Definition of a large number or quantity; a vast amount in English Turkish dictionary

sea
{i} deniz

Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim. - When I was a child, I often went swimming in the sea.

Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu. - You can't drink seawater because it's too salty.

sea
{i} derya
sea
{i} dalga

Dalgalar tarafından kıyıdan denize doğru sürüklendi. - He was carried by the waves away from the shore and out to sea.

Deniz bugün oldukça dalgalı. - The sea is pretty rough today.

sea
istrongilos
sea
sea breeze denizden esen rüzgar
sea
umman
sea
Smaris alcedo
sea
sea anemone deniz şakayığı
sea
Actiniaria
sea
deniz gibi geniş olan herhangi bir şey
sea
{s} denizle ilgili
sea
(Askeri) AIR-LAND TEAM: DENİZ-HAVA-KARA TİMİ: Konvansiyonel olmayan ve milis harekatı yapacak şekilde özel eğitilmiş ve teçhizatlandırılmış ve müttefik ülkelerin personelini böyle harekatta gözetleme ve keşif dahil sularda, derelerde ve kıyı bölgelerinde eğiten bir subay grubu. Genelde SEAL timi olarak bilinir. (SEAL: Karada, denizde harekat yapabilen ve paraşütle atlayabilen komando)
English - English
sea

A sea of faces stared back at the singer.

A large number
dozens
A large number
truckload
A large number
slew
a large number
numerousness
a large number
multiplicity
a large number
score
a large number or quantity; a vast amount
Favorites