a large floating chunk of ice split off from a glacier, an iceberg, or a floe

listen to the pronunciation of a large floating chunk of ice split off from a glacier, an iceberg, or a floe
English - Turkish

Definition of a large floating chunk of ice split off from a glacier, an iceberg, or a floe in English Turkish dictionary

calf
{i} buzağı

Tom buzağıyı damgaladı. - Tom branded the calf.

Her biri kendi altın buzağı için. - For each his own golden calf.

calf
{i} dana

O çanta dana derisinden mi yapılmış? - Is that bag made of calfskin?

İnek danasını kaybetti. - The cow lost its calf.

calf
baldır/buzağı
calf
{i} baldır

Baldır kaslarındaki gece krampları özellikle acı vericidir. - Night cramps in the calf muscles are particularly painful.

Köpek, Tom'un baldırını ısırdı. - The dog bit Tom on the calf.

calf
fil
calf
aysberkten kopmuş küçük buz parçası
calf
{i} çorabın baldır kısmı
calf
{ç} calves (kävz) i., (Anatomi) baldır
calf
{i} dana derisi

O çanta dana derisinden mi yapılmış? - Is that bag made of calfskin?

calf
{i} buzdağından kopmuş buz parçası
calf
{i} kocaman hayvan yavrusu
calf
{ç} calves (kävz)
calf
kill the fatted calf büyük bir karşılama töreni
calf
{i} sersem genç veya çocuk
calf
fok veya balina gibi hayvanla
calf
dili budala genç veya çocuk
English - English
calf
a large floating chunk of ice split off from a glacier, an iceberg, or a floe

    Hyphenation

    a large float·ing chunk of ice split off from a glacier, an iceberg, or a floe

    Pronunciation

Favorites