a large amount; a lot

listen to the pronunciation of a large amount; a lot
English - Turkish

Definition of a large amount; a lot in English Turkish dictionary

a great deal
bir hayli

Bunun hakkında bir hayli düşündüm. - I've thought about this a great deal.

Bu yolda bir hayli trafik var. - There is a great deal of traffic on this road.

a good deal
bir dünya
a good deal
oldukça çok
a great deal
etek-etek
a good deal
1. çok: That cost him a good deal. Ona pahalıya mal oldu. İts climate iş a good deal like Cairo´s. Havası Kahire´ninkine çok benziyor. 2. k. dili kelepir. 3. k. dili iyi bir şey
a good deal
iyi bir anlaşma
a great deal
çok

Onun konuşması onun çok şey bildiğine beni inandırdı. - His talk led me to believe that he knows a great deal.

O, oldukça çok kazanır. - He earns a great deal.

a great deal
oldukça çok

Ona oldukça çok borçluyum. - I owe him a great deal.

Tom oldukça çok okur. - Tom reads a great deal.

English - English
a good deal
a great deal
a large amount; a lot
Favorites