a lack or deficiency

listen to the pronunciation of a lack or deficiency
English - Turkish

Definition of a lack or deficiency in English Turkish dictionary

shortage
{i} eksiklik
shortage
{i} yokluk
shortage
{i} kıtlık
shortage
(Ticaret) darlık
shortage
açık
shortage
sıkıntı

Bu şehir, yağmur yağmazsa yakında şiddetli bir su sıkıntısı yaşayacaktır. - This city will suffer from an acute water shortage unless it rains soon.

Kötü hasat büyük gıda sıkıntısına neden oldu. - The bad harvest caused massive food shortages.

shortage
eksik
English - English
shortage
a lack or deficiency

    Hyphenation

    a lack or de·fi·cien·cy

    Turkish pronunciation

    ı läk ır dîfîşınsi

    Pronunciation

    /ə ˈlak ər dəˈfəsʜənsē/ /ə ˈlæk ɜr dɪˈfɪʃənsiː/
Favorites