English - Turkish
Definition of a known (thing) in English Turkish dictionary
- this
- bu
- this
- {s} (çoğ. these) bu
- this
- böylesine
Doktor böylesine acil bir durumla nasıl başa çıkacağını biliyordu.
-The doctor knew how to cope with an emergency like this.
Bu, çocuk yetiştirmek için böylesine harika bir yer olurdu.
-This would be such a great place to raise kids.
- this
- bu kadar
Bu kadar uzun bir zamandan sonra bu şarkıyı İşitmek gerçekten eski zamanları geri getiriyor.
-Hearing this song after so long really brings back the old times.
Asla tekrar bu kadar geç kalma.
-Never be this late again.
- this
- böyle
İşte ben İngilizce'yi böyle öğrendim.
-This is how I learned English.
Böyle bir sözlükte buzdolabı ile ilgili en az iki cümle olmalıdır.
-In a dictionary like this one there should be at least two sentences with fridge.
Related Terms
English - English
Definition of a known (thing) in English English dictionary
- this