English - Turkish
Definition of a kitten or young cat in English Turkish dictionary
- kitty
- {i} kedicik
- kitty
- bazı iskambil oyunlarında el dağıtıldıktan sonra ortaya konan kâğıtlar
- kitty
- kedicik/kasa
- kitty
- yavru kedi
Sadece katı kalpli biri şu zavallı yavru kediyi bu soğukta sokağa terkedebilir.
-Only the blackest of hearts could leave that poor kitty out on the street in the cold.
Yavru kedi yağmurdan saklanmaya çalışıyor.
-The kitty is trying to hide from the rain.
- kitty
- bazı kâğıt oyunlarında belirli bir amaç için ayrılan para
- kitty
- pisipisi
- kitty
- oyundaki para
- kitty
- ortaya konan para
- kitty
- (mutfak masrafı/vb.harcamalar için) gerekince kullanmak üzere toplanan para
- kitty
- pişik
- kitty
- kedi
Yavru kedi yağmurdan saklanmaya çalışıyor.
-The kitty is trying to hide from the rain.
Sadece katı kalpli biri şu zavallı yavru kediyi bu soğukta sokağa terkedebilir.
-Only the blackest of hearts could leave that poor kitty out on the street in the cold.
- kitty
- {i} pot
- kitty
- {i} pisi
Related Terms
English - English
Definition of a kitten or young cat in English English dictionary
- kitty
a kitten or young cat
Hyphenation
a kit·ten or young catTurkish pronunciation
ı kîtın ır yʌng kätPronunciation
/ə ˈkətən ər ˈyəɴɢ ˈkat/ /ə ˈkɪtən ɜr ˈjʌŋ ˈkæt/
Resimler
History
Favorites