Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
English - Turkish
Definition of a kind of willow in English Turkish dictionary
- sallow
- {s} renksiz
- a kind of
- tarafından
- a kind of
- bir çeşit
Şitaki bir çeşit mantardır.
-A shiitake is a kind of mushroom.
- sallow
- (ten) soluk
- sallow
- (Botanik, Bitkibilim) Keçi soğudu, bodur söğüt: Bataklıklarda ve nemli ormanlarda çok bulunan bir söğüt türü (Salix caprea)
- sallow
- sagliksiz
- sallow
- soluk yüzlü
- sallow
- Salix caprea
- sallow
- sağlıksız
- sallow
- (isim) keçisöğüdü, bodur söğüt
- sallow
- {i} bodur söğüt
- sallow
- {s} solgun
- sallow
- keçisöğüt
- sallow
- soldur
- sallow
- (Tıp) Pembe rengini kaybetmiş, soluk yüz gösteren, solgun
- sallow
- sepetlik söğüt ağacı veya bu ağacın bir dal
- sallow
- {s} benzi sararmış
- sallow
- keçi söğüt ağacı
- sallow
- {s} soluk
Soluk tenli uzun boylu bir adam odaya girdi ve Tom'un yanına oturdu.
-A tall man with a sallow complexion walked into the room and sat down next to Tom.
Related Terms
English - English
Definition of a kind of willow in English English dictionary
- {n} sallow
a kind of willow
Hyphenation
a kind of wil·lowTurkish pronunciation
ı kaynd ıv wîlōPronunciation
/ə ˈkīnd əv ˈwəˌlō/ /ə ˈkaɪnd əv ˈwɪˌloʊ/
Resimler
History
Favorites