a house servant; a maid

listen to the pronunciation of a house servant; a maid
English - Turkish

Definition of a house servant; a maid in English Turkish dictionary

domestic
evcil

At evcil bir hayvandır. - The horse is a domestic animal.

Kediler, Mısırlılar tarafından evcilleştirilmiştir. - Cats were domesticated by the Egyptians.

domestic
{s} yerli

Biz tüketiciler daha fazla yerli ürün tüketmeliyiz. - We consumers must buy more domestic products.

Yabancı ürünler yerine yerli ürünler almayı için tercih ederim. - I prefer to buy domestic rather than foreign products.

domestic
{s} ailevi

Herkesin zaman zaman ailevi sorunları olur. - Everyone has domestic troubles from time to time.

domestic
{s} ev
domestic
{s} ehli
domestic
(Askeri) YURT İÇİ: Bak. "zone of interior"
domestic
ev ile ilgili
domestic
bağırsak
domestic
yerel
domestic
ev/kodak ile ilgili
domestic
{s} evine bağlı
domestic
yerel,yurtiçi
domestic
(sıfat) eve ait, ehli, ev, ailevi, aile, iç, evine bağlı, evcil, yerli
domestic
domestic science ev bakımı
domestic
(Avrupa Birliği) İç,evsel , yerli, yurtiçi
domestic
ev idaresi
domestic
domestic animals evcil hayvanlar
domestic
{s} aile

Sami aile içi şiddet nedeniyle altı kez tutuklandı. - Sami was arrested for domestic violence six times.

Herkesin zaman zaman ailevi sorunları olur. - Everyone has domestic troubles from time to time.

domestic
kendi memleketine ait
English - English
domestic
a house servant; a maid
Favorites