English - Turkish
Definition of a house provided for a clergyman; a manse in English Turkish dictionary
- mansion
- konak
Büyük bir konakta yaşamak istemiyorum.
-I don't want to live in a big mansion.
Mary'nin anne ve babası bir konakta yaşıyorlar.
-Mary's parents live in a mansion.
- mansion
- {i} köşk
Kedi hırsız köşke çatıdan girmiş olmalı.
-The cat burglar must have entered the mansion from the roof.
Onlar bir köşkte yaşamaktadırlar.
-They live in a mansion.
- mansion
- büyük konak
- mansion
- büyük ve güzel ev
- mansion
- {i} kâşane
- mansion
- eskiden malikane konağı
- mansion
- {i} konak; kâşane; köşk; malikâne
Related Terms
English - English
Definition of a house provided for a clergyman; a manse in English English dictionary
- mansion
a house provided for a clergyman; a manse
Hyphenation
a House pro·vi·ded for a clergyman; a mansePronunciation
Resimler
Favorites