Geçen yaz kampa gittim.
- I went camping last summer.
Her yaz köye giderim.
- I go to the country every summer.
Yazla ilgili en kötü şey sıcaklık.
- The worst thing about summer is the heat.
Mary kolsuz bir yazlık elbise giyiyordu.
- Mary was wearing a sleeveless summer dress.
O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi.
- He spent most of the time at his summer home.