a homogeneous or single phase mixture of two or more substances

listen to the pronunciation of a homogeneous or single phase mixture of two or more substances
English - Turkish

Definition of a homogeneous or single phase mixture of two or more substances in English Turkish dictionary

solution
çözüm

Biz, sorunun çözümüne gelince farklılık gösterdik. - We differed as to the solution to the problem.

Bir çözüm yoksa, öyleyse hiçbir sorun yok. - If there's no solution, then there's no problem.

solution
çözme

Bu bulmacayı çözmek zaman gerektirmedi. - The solution of the puzzle required no time.

solution
çıkış yolu
solution
zagon
solution
mayi
solution
eriyik
solution
çare

Tom bir çözüm bulmak için çaresiz olduğunu söyledi. - Tom said he was desperate to find a solution.

solution
çözüm yolu

Her iki taraf da çözüm yolunda bir adım attı. - Both parties took a step towards a solution.

En iyi çözüm yolu sadece, deneme-yanılma yöntemi ile bulunabilir. - The best solution can only be found by a process of trial and error.

solution
erime
solution
{i} kim. çözelti, solüsyon, eriyik
solution
{i} çıkar yol
solution
{i} mat. çözüm
solution
(isim) çözelti, solüsyon, çıkar yol, eriyik, çözüm, çare, halletme, çözünme, ara verme
solution
(Tıp) Hastalığın kriz devresi veya sonu
solution
{i} kim. çözünme, çözülme
solution
çözelti/çözüm
solution
{i} halletme
solution
(Tıp) Erime, sulp veya gaz halinde bir cismin suda erimesi, erimiş, made, mahlül, eriyik, solüsyon
English - English
solution
a homogeneous or single phase mixture of two or more substances

    Hyphenation

    a ho·mo·ge·ne·ous or sin·gle phase mix·ture of two or more substances

    Turkish pronunciation

    ı hōmıciniıs ır sînggıl feyz mîksçır ıv tu ır môr sʌbstınsız

    Pronunciation

    /ə ˌhōməˈʤēnēəs ər ˈsəɴɢgəl ˈfāz ˈməksʧər əv ˈto͞o ər ˈmôr ˈsəbstənsəz/ /ə ˌhoʊməˈʤiːniːəs ɜr ˈsɪŋɡəl ˈfeɪz ˈmɪksʧɜr əv ˈtuː ɜr ˈmɔːr ˈsʌbstənsəz/
Favorites