a hollow in a rock; a cave or cavern

listen to the pronunciation of a hollow in a rock; a cave or cavern
English - Turkish

Definition of a hollow in a rock; a cave or cavern in English Turkish dictionary

cove
{i} koy

Tom arabasının üstüne bir kılıf koydu. - Tom put a cover over his car.

O, arabasının üzerine bir örtü koydu. - He put a cover over his car.

cove
(Coğrafya,Teknik) körfezcik
cove
kişi
cove
(Mimarlık,Teknik) çukur

O çukur doldurulmalı, kapatılmamalı. - That hole should be filled, not covered.

cove
(Mimarlık) içbükey kemer
cove
{f} kovuk haline sok
cove
köy
cove
duvarın tavan veya yerle içbükey şekilde birleşmesi
cove
{i} ahbap
cove
{i} sığınak
cove
adam/koy
cove
{i} barınak
cove
{i} körfez
cove
{i} dik yamaçlarla çevrili koy/körfez/vadi
cove
{i} kemer
cove
koyak
cove
{i} kovuk
cove
oyuntu
English - English
cove