English - Turkish
Definition of a high place affording a good view in English Turkish dictionary
- overlook
- atlamak
- overlook
- sarfınazar etmek
- overlook
- kusura bakmamak
- overlook
- aldırmamak
- overlook
- karşı olmak
- overlook
- (Politika, Siyaset) dikkatinden kaçmak
- overlook
- gözünden kaçmak
- overlook
- {f} gözden kaçır
Birçok önemli gerçekleri gözden kaçırdık.
-We've overlooked many important facts.
Belki biz bir şeyi gözden kaçırdık.
-Perhaps we overlooked something.
- overlook
- göz yummak
- overlook
- gözden kaçırmak
Bu tür hataları gözden kaçırmak kolaydır.
-These kinds of mistakes are easy to overlook.
Bu tür hatayı gözden kaçırmak kolaydır.
-This kind of mistake is easy to overlook.
- overlook
- {f} -e göz yummak, -i görmezlikten gelmek
- overlook
- (fiil) görmemezlikten gelmek, gözden kaçırmak, göz yummak, hoşgörmek, yüksekten bakmak, bakmak, nazır olmak (manzara), nazar değdirmek, saymamak
- overlook
- {f} nazar değdirmek
- overlook
- affetmek
- overlook
- önem ver,v.gözden kaçır: n.gözden kaçırma
- overlook
- nazır olmak
- overlook
- göz yum/bak/nazır ol
- overlook
- {f} nazır olmak (manzara)
- overlook
- muayene veya teftiş etmek
- overlook
- görememek
Related Terms
English - English
Definition of a high place affording a good view in English English dictionary
- overlook
- a high place
- {n} high
Related Terms
a high place affording a good view
Turkish pronunciation
ı hay pleys ıfôrdîng ı gîd vyuPronunciation
/ə ˈhī ˈplās əˈfôrdəɴɢ ə gəd ˈvyo͞o/ /ə ˈhaɪ ˈpleɪs əˈfɔːrdɪŋ ə ɡɪd ˈvjuː/
Resimler
Favorites