1342 seli orta Avrupa tarihinin en büyük seliydi.
- The flood of 1342 was the biggest deluge in the history of central Europe.
Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.
- The heavy rain prevented us from going fishing.
Şiddetli yağmur, onların kalkışını erteledi.
- The heavy rain made them put off their departure.
Gece boyu süren sağanak yağış, mahsur kalan feribottaki kazazedeleri kurtarma çalışmalarına sekte vurdu.
- Heavy rain throughout the night has hampered efforts to rescue survivors from the stricken ferry.
Bazı lokal şiddetli yağmur sağanaklarından dolayı oraya gitmediğimize sevindim.
- I'm glad we didn't go there because there were some localized heavy rain showers.
1342 seli orta Avrupa tarihinin en büyük seliydi.
- The flood of 1342 was the biggest deluge in the history of central Europe.
Öğretmen soru yağmuruna tutuldu.
- The teacher was deluged with questions.
Yoğun yağış ardından büyük bir sel vardı.
- Following the heavy rainfall, there was a big flood.
Atletizm karşılaşması yoğun yağış nedeniyle iptal edildi.
- The track meet was called off on account of the heavy rain.