a hard swelling, hardness

listen to the pronunciation of a hard swelling, hardness
English - Turkish

Definition of a hard swelling, hardness in English Turkish dictionary

callus
(Anatomi) kemik kırıklarındaki tamir dokusu
callus
{i} nasır

Ayağımın tabanında bir nasır var. - I have a callus on the sole of my foot.

callosity
hissizlik
callosity
nasır
callus
(Botanik, Bitkibilim) Kallus, farklılaşmamış bitki dokusu. Doku kültürlerinde 2,4D gibi kimyasalların indüklemesi ile oluşan, sürgün veya kök yapılarına rejenere olabilecek, farklılaşmamış bitki dokusu. Kallus ayrıca bitki herhangi bir sebeple yaralandığında, yaralanan bölgenin üzerini kapatır
callosity
{i} nasır tutma
callosity
nasırlı bir halde olma
callus
yaraları onaran doku
callus
nasırlaşmak
callus
{i} kırığın kaynamasına yardımcı olan madde
callus
kırık kemiğin etrafında hasıl olup kaynamasına yardım eden madde
English - English
{n} callosity
{n} callus