a hard blow

English - Turkish

Definition of a hard blow in English Turkish dictionary

pound

{f} çarpmak

{f} ezmek

sahipsiz hayvanların ya da yasak yere park eden arabaların alıkonduğu yer

pound

Paund

George, son zamanlarda üç saatlik mücadeleden sonra yakaladığı 30 paundluk bir levreği tanımlıyordu. - George was describing a 30 pound bass he'd caught recently after fighting it for three hours.

O, 120 paund ağırlığındadır. - She weighs 120 pounds.

pound

Sterlin

Bu sterlinleri dolara bozdurabilir miyim lütfen? - Could I change these pounds for dollars, please?

(Askeri) LİBRE: 453.60 grama eşit ağırlık birimi

pound

{i} libre (453 gr.)

pound

{f} ağıla kapamak

pound

barınak/sterlin/libre

{f} yumruklamak

{i} ağıl

{f} topa tutmak

{i} sahipsiz hayvanların tutulduğu yer

{f} havanda dövmek

{i} zor pozisyon

{i} pound

{f} (gemi) dalgaya çarpmak

English - English

Definition of a hard blow in English English dictionary: pound; siserary; siserara; devvel
Weel, said the beggar, that's the likeliest bit of ony—it will be but a muckle through-stane to kiver the gowd; tak the pick till't, and pit mair strength man—ae gud downright devvel will split it, I'se warrant ye—Ay, that will do—Odd, he comes on wi' Wallace's straiks!.
a blow: {n} slap
A blow: dub
A blow: stroke
A blow: dunt
A blow: wallop
hard blow: powerful strike or hit; setback, misfortune