Bunu üzerine takmadan önce bu elbiseyi ütülemek zorundayım.
- I have to iron this dress before putting it on.
Onların işi giysileri ütülemek.
- Their job is to iron clothes.
Altın demirden daha ağırdır.
- Gold's heavier than iron.
Altın demirden daha kıymetlidir.
- Gold is more precious than iron.
Tom'un eskiden uyuduğu odada bir dikiş makinesi ve bir ütü masası var.
- There is a sewing machine and an ironing board in the room where Tom used to sleep.
Tom elbiselerini ütüledi.
- Tom ironed his clothes.
Fadıl bir tabanca satın aldı.
- Fadil purchased a handgun.
Tabancaların yasadışı yapılması gerektiğini düşünüyor musunuz?
- Do you think that handguns should be made illegal?
Köprü demirden yapılmış.
- This bridge is made of iron.
Bizim çit demirden yapılmıştır.
- Our fence is made of iron.
Tom'un Mary'nin cinayet gecesi için sıkı bir mazereti var.
- Tom has an ironclad alibi for the night of Mary's murder.
... is the equivalent of a 45 caliber handgun. ...