Onu benim için bir alışveriş torbasına koyar mısınız?
- Could you put it in a shopping bag for me?
Bir buz torbası alabilir miyim?
- May I have an ice bag?
Dan bir çöp poşetiyle Linda'yı boğarak öldürdü.
- Dan smothered Linda with a trash bag.
Sanırım insanlar tek kullanımlık poşetleri kullanmayı durdurmalı.
- I think people should stop using disposable shopping bags.
Çocukları çantaya koymayın.
- Don't put children into the bag.
Şu çantaları taşımaya yardım ettim.
- I helped carry those bags.
O el çantasını çaldırdı.
- She had her handbag stolen.
Jane'in beş el çantası vardır.
- Jane has five handbags.
Tom'u bir el çantasıyla gördün mü? Tom mu? Hayır, asla.
- Have you ever seen Tom with a handbag? Tom? No, never.
Bu, İtalya'da aldığım el çantasıdır.
- This is the handbag I bought in Italy.