Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.
- There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.
Misafirler geldiğinde, o piyano çalıyordu.
- She was playing the piano when the guests arrived.
O konuklarını yürekten ağırladı.
- She gave her guests a hearty reception.
Yarın bazı konuklarımız olacak.
- We will have some guests tomorrow.
... guest, but before I do, just a few brief introductory remarks. ...
... We are very fortunate to have a guest amidst us ...