a guaranteed selection from (a set). at least one, sometimes more (of a set)

listen to the pronunciation of a guaranteed selection from (a set). at least one, sometimes more (of a set)
English - Turkish

Definition of a guaranteed selection from (a set). at least one, sometimes more (of a set) in English Turkish dictionary

any
{s} herhangi

Herhangi bir prezervatifin var mı? - Do you have any condoms?

Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır. - If you divide any number by zero, the result is undefined.

any
her bir

Kendim hakkında yazmıyorum. Her bir benzerlik tamamiyle tesadüftür. - I am not writing about myself. Any similarity is purely coincidental.

any
kimse

Neden kimse cümlelerimin çevirisini yapmıyor? - Why doesn't anybody translate my sentences?

Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır. - Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.

any
biraz da olsa
any
birazcık olsun
any
birisi

Tom birisi ya da bir şey tarafından gözdağı verilen insan türü değildir. - Tom isn't the kind of person who is intimidated by anyone or anything.

Birisi soruma cevap verebilir mi? - Can anyone answer my question?

any
hiç

Odada hiç kimse yoktu. - There wasn't anyone in the room.

Dinledim fakat hiçbir şey duymadım. - I listened, but I didn't hear anything.

any
azıcık
any
herhangi biri

Onlardan herhangi birini seçebilirsin. - You may choose any of them.

Pekala, evet, fakat herhangi birinin bilmesini istemiyorum. - Well, yes, but I don't want anyone to know.

any
biri

Onlardan herhangi birini seçebilirsin. - You may choose any of them.

Herhangi biri onu yapabilir. - Anyone could do that.

any
her ne kadar

Her ne kadar bu ayakkabıları artık giymesem de, onları atmaya kıyamıyorum. - Even though I don't wear those shoes anymore, I can't bring myself to get rid of them.

any
{s} hiçbir

Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır. - Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.

Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum. - I don't know anything about her family.

any
zam bir herhangi
any
{s} her

Orada herhangi bir şey görebiliyor musun? - Can you see anything at all there?

Kızı onunla her yere gitmeye hevesli. - His daughter is eager to go with him anywhere.

any
hiç: Do you have any candles? Sende hiç mum var mı? No, I don't have any. Hayır, bende hiç yok. He did it without any help. Hiç yardım
any
(zarf) hiç, daha, biraz
any
(sıfat) hiç, hiçbir; biraz, daha, her, herhangi
English - English
any
a guaranteed selection from (a set). at least one, sometimes more (of a set)
Favorites