a group of people similar to (2)

listen to the pronunciation of a group of people similar to (2)
English - Turkish

Definition of a group of people similar to (2) in English Turkish dictionary

family
{i} sülale
family
{i} aile

Ailemde dört kişi var. - There are four members in my family.

Ailenizin bir Japon arabasına sahip olduğuna şaşırdım. - I am surprised that your family has a Japanese car.

family
{s} aileye ait

O büyük bir aileye ait. - He belongs to a big family.

family
{i} (Botanik) , (Zooloji) familya
family
{i} aile; akrabalar; çoluk çocuk
family
{i} familya
family
{i} küme
family
{i} soy

Herhangi biri Tom'un soyadını biliyor mu? - Does anyone know Tom's family name?

Onların soyadı posta kutusunda yazılıdır. - Their family name is written on their mailbox.

family
{i} ev halkı
family
çocuklar

Çocuklar aile ortamını yansıtırlar. - Children reflect the family atmosphere.

Aile arazisinin geniş alanını çocuklar arasında eşit olarak böleceğiz. - We will divide the large area of family land equally between our children.

family
kan

O yoksul aile her ay kıt kanaat geçiniyor. - That poor family lives from hand to mouth every month.

Sami ailesini kandırdı. - Sami fooled his family.

family
şecere
a group of
bir grup
family
ocak
family
kodak
a group of
bir gurup
family
ev bark
family
family circle aile çevresi
family
(Tıp) Zürriyet, döl
family
family Bible bir ailenin önemli günlerini kaydettiği içinde boş sayfaları bulunan büyük boy Kitabı Mukaddes
English - English
family