a group of objects or parts that interact together. (political machine)

listen to the pronunciation of a group of objects or parts that interact together. (political machine)
English - Turkish

Definition of a group of objects or parts that interact together. (political machine) in English Turkish dictionary

mechanism
(Denizbilim) işlerge
mechanism
{i} (Felsefe) mekanikçilik, mekanizm
mechanism
(Mühendislik) mekanizma, tertibat
mechanism
düzenek
mechanism
yöntem
mechanism
{i} mekanizma

Manyetik güç, mekanizmayı tahrik eder. - Magnetic force drives the mechanism.

Kilitleme mekanizması sıkıştı. - The locking mechanism has jammed.

mechanism
üslup
mechanism
(Tıp) Belli bir iş gören makinada bu işi gerçekleştiren tertibat, makina düzeni
mechanism
(Tıp) Belli birişin başarılmasını temin eden yol, usul, teknik, mekanizma
mechanism
{i} mekanikçilik [fel.]
mechanism
makina tertibatı
mechanism
mekanikçilik
mechanism
mekanizm

İnkar, en güçlü insan savunma mekanizmalarından biridir. - Denial is one of the strongest human defence mechanisms.

Manyetik güç, mekanizmayı tahrik eder. - Magnetic force drives the mechanism.

mechanism
bir makinayı meydana getiren bütün kısımlar
mechanism
{i} teknik
mechanism
{i} işleyiş
English - English
mechanism